Gidiyoruz…

27 Haziran 2008

Lâl’in şapkasını, şişme havuzunu, kova-kürek takımını, deniz yatağını, simidini, güneş losyonlarını, sandeletlerini; anne-baba olarak da yorgun bünyelerimizi aldık gidiyoruz…

Read more...

Lâl, Ben, Oyuncağı Bugi ve Pembe Bisikleti – AŞK BU

23 Haziran 2008

Bahşedilen en güzel mutluluk. Yanağıma kondurulmak üzere olan bir öpücük. Ne denebilir ki başka? Aşk bu...


Read more...

İşte ilk bisikleti…

20 Haziran 2008

Dün akşam uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımla beraber dışarıda olduğum için kızıma uyumadan yetişemedim. Haberleri anneanneden aldık. Dün anneannesi Lâl'e bisiklet almış. Beraber Toyiki'yi dolaşmışlar bisikletiyle, reyonlarda oyuncakları gördükçe çığlık atmış, el çırpmış. Eve dönünce de terasta hiç inmemiş bisikletinden. Dedesi mangal yakmış, bisiklet üstünde yemiş akşam yemeğini hanımımız. Bu yaz çekeceğimiz var gibi geliyor bana : ) Bugün de dayanamadım resim çekin gönderin bana bisikletli halini diye rica ettim. İşte resimler. Mutlu fındığım benim : )






Read more...

Bir yastıkta kocayın : )

16 Haziran 2008

Geçtiğimiz hafta sonunu o kadar yoğun geçirdik ki konuya nereden, nasıl başlayacağımı bilemedim... En güzeli sondan başa doğru gitmek olacak…
Pazar günü teyze ve eniştenin düğünü vardı. Neyse ki Lâl kalabalığı seven bir çocuk. Evdeki ses, gürültü, sürekli bir hareketlilik hali hiç rahatsız etmedi kızımı. Aksine herkese gülücükler saçtı, oyunlar yaptı, tüm marifetlerini gösterdi. Sonra da ellerini şaplatarak kendini alkışlattı. Eeee düğün günü herkes teyze ve enişteyi alkışlayınca haliyle biraz kıskançlık oldu tabii : )








Acemilik baki demiştim bir yazımda, işte kanıtı! Teknedeki yemek organizasyonuna şapka almayı unutan anne nasıl bir çözüm bulur?Cevap: Ayşe nene : )





Teyze anne yarısıymış, kardeşimin resimlerine yer vermeden de geçemeyeceğim…





Bütün kızlar toplandık, kına da yaktık :)










Veee dayının süprizi… Günlerce gözyaşı döken aile fertlerine karşı ömrümün en zor ve en uzun sırrını sakladım. Nihayet kuzucum da dayısına kavuştu, kucağından inmiyor şimdi. Özlem zor şey…





Read more...

Yemiyor…

10 Haziran 2008

Son birkaç gündür Lâl yeni adet edindi. Yemiyor… Ama nasıl? Kahvaltıda domatesli ekmek veriyoruz, yemiyor, sade ekmek veriyoruz yiyor. Ekmeğin arasına yumurta saklayıp veriyoruz, ekmeği yiyor. Yumurta dili ile ittirilerek dışarı çıkarılıyor. Köfte yemiyor, sürekli parmağıyla ekmeği işaret ediyor. Ekmeği uzatıyoruz, hemen açıyor ağzını yiyor. Güç bela çorba içiriyoruz, içine ekmek doğranmışsa ekmeğini yiyor, çorba kısmı dudaklarının arasından sızdırılarak dışarı bırakılıyor. Tavuklu sebzenin hiç şansı yok, dudaklar kilitleniyor. Minicik çenesindeki kuvvet insanı hayrete düşürüyor, asla açmıyor ağzını. Meyve yemiyor. Makarna, pilav yemiyor. Bazı yemeklerde bizi de kırıp geri çevirmiyor, ağzını açıp yiyor. Beğendiği kısmı çiğniyor, beğenmediği kısım çaktırmadan kapı dışarı. Sürekli ekmek ver, onu yiyeceğim diyor. Denemediğimiz yöntem kalmadı. Şarkılar eşliğinde, reklamları açarak, dans ederek, ördek gelmiş gak demiş (vak diyemiyor), kedi gelmiş möö demiş (kediye möö diyor anlamadık biz de! ) Sonunda dün saat 23:00 sıralarında ev ahalisi inatlaşmaktan vazgeçtik. Lâl kazandı, ben ağladım.

Read more...

Deniz sezonunu açtık!

1 Haziran 2008

Hafta sonu Bayramoğlu’ndaydık. 1 ay sonraki tatilimize hazırlık için Lâl’i deniz ve kumla tanıştırmak istedik. Çok tuhaf geldi başta; kendimin büyüdüğü, koşturduğu, kumdan pastalar yaptığım, yüzmeyi öğrendiğim, dubayı geçtiğimi annemler görmesin diye suyun altından gizli gizli derinlere yüzdüğüm, o zamanlar engin sular gibi görünen denizde şimdi kızımın ayaklarını suya sokmaya çalışıyorduk. Küçükken her şey ne kadar büyük görünüyormuş gözümüze, büyüdükçe küçülen hayallerimiz gibi.
Lâl suyu çok seviyor olmasına rağmen deniz ve kumdan pek hoşlanmadı. İlk defa ayaklarını çime bastırdığımızda da korkmuştu. Bu yüzden tecrübeliydik ve çok da ısrar etmedik. Suda biraz vakit geçirdikten sonra gün batımını izledik. Akşama da dedesinin hazırladığı mangal sofrasında günün yorgunluğunu attık. Bu arada dedesi Lâl’e kız tavlası oynamayı öğretti, çok zengin içerikli bir gün oldu bizim için :)














Read more...