ŞANSINLA GEL SANER BEBEK

21 Mart 2010

Bir gece öncesinden aradı beni. Doğum yaptığında arayıp haber vermem için en yakın arkadaşlarının telefon numaralarını listelediğini anlattı. Zaten bu listeyi benim ele geçirip bir sürpriz hazırlığı içinde olduğumdan habersiz. Çok yoruluyorum artık dedi. Bütün hafta sonunu evde dinlenerek geçireceğim dedi. Hafta sonunda küçük bir kaçamak için İstanbul dışında olacağımızı öğrenince de hayıflandı kendince. Derin bir nefes alıp kapattı telefonu.

Ertesi sabah ise anlayamadığı bir nedenle çıkarıldı evden alelacele.

Bir sürpriz bekledi eşinden kuaföre neden ısrarla bırakıldığını anlamaya çalışırken… Sahile indiler sonra. Biraz yürüyüş, sohbet derken nereden bir sürpriz çıkacağını düşündü hep içinden. Kuru kuruya içilen bir fincan çayın ardından eve dönelim teklifi gelince de buruldu inceden…

Bekleyişin mutlulukla sona erdiği bir baby shower hikayesidir bu.




Sadece sembolik bir sürprizden öte nihayet bulan acabaların
bir damla mutluluk gözyaşı ile kesişimidir.




Evinin kapısını anahtarla açmaya çalışan bir anne adayının dudağındaki
o en beklenmedik tebessümün bir ::anne yarısı:: tarafından resmedilmek arzusudur.



ŞANSINLA GEL SANER BEBEK

Read more...

Piano Piano Bacaksız.

3 Mart 2010

Dudağının kenarında biraz önce kemirdiği çikolata lekesi de olmasa az kalsın aldanacaktım gözlerime.


Piyanonun başına oturmadan bir hışım gidip etek giymek istemesini sanata verdiği ehemmiyete bağlarsak; eve alacağımız piyano, üstüne şamdan ve fotoğraf çerçevesi dizilen aksesuar olmaktan çok amacına hizmet edermiş gibi geliyor bana. Ne dersiniz?

Read more...