Öğrendiklerim…

22 Mayıs 2008

Anne çalışınca, işler her zamankinden daha yoğun olunca, üstüne bir de blogumuz hacklenince yazılar da gecikti. Kaç gün yazamıyorum diye vicdan azabıyla geçti… Nihayet bugün kaçırdığımız annelere günü ile ilgili birkaç satır da benim söyleyeceklerim olacak.

Geçtiğimiz yıl en tazesinden anne olan ben, anneler gününü pek de idrak edememiştim. Annem yıllarca biz çocukları bu özel güne hazırlık/sürpriz yaparken “Annelerin günü mü olurmuş evladım” dedi durdu. Olmazmış, önce bunu öğrendim.

Her şeyin mükemmel olamayacağını öğrendim. Ev darmadağınık, saçlarım fönsüz-yüzüm makyajsız, günde 2 saat uyukuyla da ayakta kalabilmeyi öğrendim. Akşam yemeğinin kebapçıdan yenebileceğini, sezeryandan kalma göbeğim pörtleyince mutsuz olmamayı öğrendim.

Lâl ilk günlerinde gaz sancısı çekerken onu mutfakta davlumbaz altında sakinleştirmenin benim acizliğimden kaynaklanmadığını, onun dış dünyaya ayak uydurmakta yaşadığı bir geçiş olduğunu öğrendim.

Yemek yedirmekte zorlanınca elimde sehpa örtüsü halay çekerek yemek yedirmeyi, söyleyecek ninni-şarkı bulamayınca TV’deki ekonomi haberlerinden güfte yapıp, üstüne melodi ekleyerek yaratıcı ninniler oluşturmayı öğrendim. Muhallebi yaparken, sebze çorbasını da bir taraftan karıştırmayı, aynı anda bulaşık makinesini boşaltmayı öğrendim.

Lâl üşümesin diye Haziran ayında evde kalorifer yakınca isilik olabileceğini, isilik geçsin diye kapıyı camı açınca da nezle olabileceğini öğrendim.

Öğrendiklerin bir kenara, acemilik geçti mi derseniz? Sanırım geçmeyecek… Her yeni gün yeni keşifler yaşandıkça acemilik baki kalacak.



1 yorum:

yionolq 5 Ekim 2008 01:53  

, [url=http://fhpxonpnjahn.com/]fhpxonpnjahn[/url], [link=http://ispbvoeilzyq.com/]ispbvoeilzyq[/link], http://cofcnxtfewvh.com/

Yorum Gönder