Sana sarı laleler aldım çiçek pazarından…

14 Nisan 2008

İstanbul’un dört tarafı lale bahçeleri afişleriyle çevriliyken ve çevremizden de mutlaka görmemiz gerektiği konusunda teşvik ediliyorken bizim başımız kel mi dedik? ve düştük yollara. Havanın açık olduğu bir Pazar günü İstanbul trafiği nasılsa –ki ayrıntıları yazmak hatta düşünmek bile beni şu an yoruyor- bütün cefaları çekerek varabildik Emirgân’a. İlk girişimimiz görevlinin caddeye inip arabaları içeri almamasından dolayı başarısız oldu. O kadar eziyetten sonra içeri giremediğimiz için ufak çaplı bir cinnet durumu oldu ama babamızın sakinliği olayı kurtardı ve kendimizi Yeniköy sahilde bir kafede bulduk. Lâl burada ilk defa dalga seslerini bu kadar net duyabildiği için dalganın kıyıya her vurmasında korkuyla heyecan arasında titreyerek sarıldı babacığına.








Birkaç saat burada oyalandıktan sonra 2.bir girişimde bulunarak kendimizi nihayet lale bahçelerinde bulduk.
Sana sarı laleler aldım çiçek pazarından…
Bahçeyi dolaşırken bu şarkı dolandı dilime. Evet, Lâl olmasa bir Pazar günümü bu şekilde trafikte geçirmeyeceğimden emindim. Tam da şarkıda söylediği gibi aslında “Sen olmasan buralara gelemezdim ben, sevemezdim bu şehri anlamazdım dilinden… “

1 yorum:

wirebivlxn 12 Eylül 2008 13:09  

, [url=http://pxdpmzwkjczo.com/]pxdpmzwkjczo[/url], [link=http://nmbweaiueliq.com/]nmbweaiueliq[/link], http://jrxxtwehhoss.com/

Yorum Gönder