Bir cumartesiden başka ne beklenir ki?

13 Haziran 2010

Bir termos, pötikare bir masa örtüsü ve mahalle fırınımızdan alınan sıcacık simitle başladık bu sabaha… Hadi dedik anneanneye, teyzeye… Oksijenimiz bol olsun bu hafta sonu dedik.



E bizim bücür yirmi günlüktü Polenezköy’de ilk pikniğini yaptığında, paşam alışmasın mıydı? Paşa dediğime bakmayın siz yine de…

Lâl bugün onu“Cevizim benim” diye sevdi.

Kız çocuklarına fıstık diye seslenilmesini garipsemediğimize göre Saner’de pekala Ceviz olabilirdi.


Yedik içtik, anneanneyle koştuk, teyzeyle zıpladık, anneyle çimlerde yuvarlandık. Ah bir de koştururken lisedeki matematik hocama rastlamayım mı? Dikkat ettim de hayat en fazla da bu sene eski tanıdıkları karşıma çıkarıyor. Her karşılaşma sonrası yılları hesap edeyim diye. Yaptım hesabımı yine ama iki elimin parmakları yetmeyince de pek bozuldum bu işe. Hiç değişmemişsin dedi bana ayrılırken… Gözlerimdeki “bir teselli ver” manalı bakışları okumuş olsa gerek, e tecrübeli ne de olsa sınav kağıdı okumaktan sebep.


Şimdi o karşımda artık sığmakta zorlandığı bebeklik yatağının içinde tavşanına gününü nasıl geçirdiğini anlatıyor. Cümleleri yarım, gözleri ha kapandı ha kapanacak. Onun gözüyle ve onun diliyle bugünün hikayesi şöyle:

Tavşanjık biliyoy musun bugün ben oymana gittim. Oymanda yavyu biy sinjap vaydı… veee alııyoydu… Küçük sinjap yeden alıyoysun diye soydum… meyeysem sinjap çok acıkmış. Ona simit veydim, su veydim. Vee biyden bi timsak geldi oyaya. Saney daha bebek o şok koykay timsaktan. Koykma saney ben seni koyuyjam…. Sincap biydeeen ağaca tıymandı… ama ben daha tıymanamam ki… düşebiliyim… biyden ayaaam kayabiliy… sonna doktoya gidebiliyiiz… anneannem şok üzülebiliiiiyy…. Annejim sıytımı kaşıy mısın yütfen?

6 yorum:

Hande 13 Haziran 2010 11:29  

Fotoğraflardan da belli güzel bir gün geçmiş. Saner'in gözleri çok güzel maşallah :)

anne kaleminden 13 Haziran 2010 12:39  

bebeğiniz hayırlı olsun, lal eminim ki harika bir abla olacak, sevgiler....

ayşegül 13 Haziran 2010 17:58  

allah bağışlasın çok tatlı ikiside maaşallah.
ne güzel bir c.tesi olmuş,hep böyle mutlu geçirmeniz dileğiyle.
sevgiler.

Sanem 14 Haziran 2010 12:32  

Çok güzel bir cumartesiydi. Lal ile çimlerde düşerek yakalamaca oynamak çok güzel, Onun o bilmiş sorularına cevap vermeye çalışmak zordu:) Lal büyüdüğünde işe gidicekmiş, Saner de arkasından ağladığında "ağlama Saneycim ben işe gidiym ki sana çikolata, donduyma alıym" dicekmiş. Ağlamak istiyorum:)

Gökşen 14 Haziran 2010 12:35  

Hande, çok teşekkürler.

Anne kaleminden; bebek kız kardeşimin aslında. ikinci konusunda kararsız bir anne olarak Saner'i baya baya kardeş yaptık Lâl'e. O da öyle benimsedi :)

Ayşegül, çok teşekkürler.

Gökşen 14 Haziran 2010 12:40  

Sanemcim; teyze olmak kolay değil şekerim. Ben de bir kaç sene sonra seninle aynı kaderi paylaşacağım sanırım :))

Yorum Gönder