Dileklerimizi abarttık!

7 Mayıs 2010

Gönlümüzden geçenleri resmettik ve gittik :-)

Ahırkapı’ya doğru yürüyen insan silsilesine anlam verememiş olsa gerek [Nereye gidiyoruz?] diye sordu yol boyunca.

Festival dedim, şenlik dedim…

Gel gör ki ne sesimi duyurabildim, ne anlatabildim.

[Düğün gibi yani] dedim.

[Dans eden insanlar var, müzik var, eğlence var] diye sıraladım.

Anladığını ifade eder şekilde kafasını salladı.


Ofis tayfasının ısmarlama dilekleri ile beraber bizimkileri de iliştirdik ağaca. En çok da dilek ağacına “Behlül” yazan yurdum insanına güldük.

Konserlerin başlamasıyla kendini kaybetmek için fırsat kollayan yurdum gençleri kendilerinden geçerken bir çingene gecesinde hiç çingene göremediğimiz için bol bol homurdandık.

Onun da varmış homurdanacak bir şeyleri...

[Damat nerde anne? Damatsız düğün olmaz ki amaaa?]

Homurtuları kalabalığın arasında uğultu gibi çınladı kulaklarımda

Her ne kadar farkında değiliz gibi davranıyor olsak da…

Bu varsayım düğünde neden gelinle değil de damatla ilgilendiği konusu soru işareti olarak kalacak aklımızda? Bu sene hıdırellezden anladığımız budur : -)
 
O gece saatlerce Lâl'i omuzlarında taşıyıp, dünya yol yürümek zorunda kalan event insanı toca kişisine hörmetler : - )

1 yorum:

Sanem 8 Mayıs 2010 15:30  

Bütün dileklerin kabul olmasını diliyorum..

Yorum Gönder