17 Mayıs 2010


Onu en çok reddedilmek üzüyor... Kim olursa, yaşı kaç olursa olsun… Reddedilmek yerle bir ediyor minik kalbini.

Çünkü o severken öyle taşıyor ki sevgisi içinden… gerçek, samimi.

Bu yüzden bütün gece bana sorması.

Yorgunluktan uyuyakalınca yarım kalan cümlesini sabah uyandığında kaldığı yerden tamamlaması bu yüzden.

Benimle oynamak istemedi annejim. Parktaki köprüden korktum ben. Ela elimden tutsun, o geçirsin beni. Korkuyorum ben dedim. İstemedi. Bebeklerimle oynıcam dedi. Ama ben nasıl geçicem annejim. Ya ayağım kayarsa allak korusun annejim. Gelmedi benimle annejim…

Seneler sonra hayatın sana katmış olduğu tecrübeleri sırtladığında…

Biliyorum, kırk yıl sonra bile sen o gün parkta reddedildiğin kırılganlıkta olacaksın. Biliyorum, çünkü bunu çok net görebiliyorum.

7 yorum:

Sen Gelince 17 Mayıs 2010 16:23  

Aynı kaygıları ve hisleri ben de yaşıyorum... Keşke bu kadar kırılgan olmasalar:(

Gökşen 17 Mayıs 2010 16:36  

Özlem, aslında ben olay anında çok hissedemiyorum yaşadıklarını. Ama gece olup da sayıklamaya başlayınca işte o zaman çok dokunaklı oluyor :-(

Adsız,  17 Mayıs 2010 17:07  

Lal çok tatlı. uzun zamandır sessizce izliyordum sayfanızı bugün onun üzülmesine dayanamadım yazmak istedim.

aysencifci 17 Mayıs 2010 17:14  

Gökşen bilmiyorum doğru olan bu mu ama bende genelde bu kadar saf ve sevgi kelebeği olmamalarını dilerdim ama maalesef bizim kızlar sevgi tırtılı. Keşke karşılarına hep kendileri gibi bol sevgi gören, bol sevgi dağıtanlar çıksa hep! Öptük

Gökşen 18 Mayıs 2010 11:53  

Adsız, isiminle hitap edemedim :-) teşekkürler.

Ayşen, sevgi tırtılı tam oturmuş ana fikire :-)

Hande 20 Mayıs 2010 11:12  

Merhabalar, büyüyünce, insanlara, hayata kendi gibi bakanları bulur, yada öyle olmayanlara düşünceli olmayı öğretir ne güzel :)

Gökşen 20 Mayıs 2010 13:05  

Hande, aslında o gün ilk defa benim görüş alanımdan çıkarak başında bir ebevyen olmadan vakit geçirdi. Gel gör ki benimkinin aklında koca günün son 10 dk.sı kaldı :-)

Yorum Gönder